Çöl Çiçeği, Waris Dirie'nin gerçek yaşam hikâyesidir. Waris, Somalili göçebe bir ailenin kızıdır. (Waris'in Somali dilindeki anlamı çöl çiçeğidir.) Waris, Somalide daha küçük yaşta iken sıklıkla uygulanan "kadın sünneti"ne maruz kalmıştır. 12 yaşındayken, babası onu 60 yaşındaki bir adamla evlendirmek isteyince Waris evden kaçar ve soluğu Somali başkenti Mogadişu'da alır. Teyzesinin yardımıyla Londra'ya gider. 4 yıl akrabalarının yanında kalır. Birgün hayat ona yeni bir dünyanın kapısını açar: Modellik... Waris'in modellik hayatı Londra'dan Amerika'ya uzanır. Popülaritesinin arttığı yıllarda modellik hayatına son vererek kendini kadın sünnetine maruz bırakılmış kızları korumaya ve buna engel olmaya adar. Hatta bu amacını gerçekleştirme yolunda Birleşmiş Milletler'in insan hakları temsilcisi olur. Günümüzde hâlâ bu konuda çaba harcamaya devam ediyor...
Kadın sünneti, daha doğrusu kadın vahşeti günümüzde genellikle gelişmemiş ülkelerde ama gelişmiş bazı ülkelerde bile hâlâ uygulanmakta olan vahşet içerikli bir uygulama. Kız çocuklarının cinsel organlarının klitorisi, iç ve dış dudakları kesilerek idrar ve adet kannın çıkabileceği bir kibrit çöpü kadar delik bırakılarak, kalan kısım dikiliyor. Bu işlem son derece ilkel araçlarla ve yöntemlerle yapılıyor. Waris kitabında bu işlemi yapan kadına "Katil Kadın" diyor. Katil Kadın, beş altı yaşındaki kız çocuklarına para karşılığı bu işlemi yapıyor. Daha önce kim bilir kaç defa kullandığı pis, kanlı, kör bir jileti cebinden çıkarıp işleme başlıyor. Klitorisi, iç ve dış dudakları tamamen kesiyor. Ve etraftan bulduğu dikenlerle kestiği kısma delikler açıyor ve elindeki iple kesiği dikiyor.
Kadın sünneti yüzünden her yıl binlerce kız çocuğu ya kan kaybından ya da enfeksiyondan ölüyor. Waris'in de bu yüzden 2 kız kardeşi ölmüş. Bununla kalsa yine iyi... Sünnet olmuş kadınlar, erkekler tarafından sadece bir mal gibi görülüyor. Bu kadınlar için adet görmek bir işkence çünkü adet kanının dışarı çıkabileceği yeterli açık yok. Doğum sırasında çektikleri acı cabası... Eşleriyle cinsel ilişki kurmakta zorlanıyorlar ve her defasında bu onlar için yeni bir acı, yeni bir işkence demek... Onlar için sünnetli kadın bekaretin sembolü. Erkek, düğünden sonraki ilk gecede karısıyla cinsel ilişkiye girmek için elindeki kör bir bıçakla açıklığı kesip genişletiyor.
Daha evvel üniversitede Biyoloji öğretmenimizden kadın sünnetini yapıldığını duymuştum ama sadece kadınların cinsel haz duymasını engellemek için klitorislerinin kesildiğini sanıyordum. Bunun vahşet boyutunda olduğunu bu kitaptan öğrendim. İnternette de biraz bu konuda araştırma yaptım ve gördüğüm gerçeklere inanamadım... Waris bunu yaşayan kızlardan sadece birisi. Bu yüzyılda bile hâlâ dünyada bu tip şeyler yapılabiliyor. Bu hiçbir dine, örfe, adeta uyan bir şey değil. Bu bir insanlık suçu...
Dünya Sağlık Örgütü de bu uygulamayı sakıncalı bulmuş ve bu sünnet biçimini “Genital Sakatlanma” (Female Genital Mutilation) olarak adlandırmıştır.
Waris'in hayatı gerçekten insanın yüreğini acıtan türden bir hikâye... Kitabı okurken, özellikle de bu bölümlerde gözyaşlarımı tutamadım. Aynı isimle Waris'in hayat hikayesini ele alan 2009 yapımı "Çöl Çiçeği" adlı bir film de var. 20 dile çevrilmiş ve uluslararası "bestseller" olan kitap gerçekten sürükleyici bir anlatıma sahip. Önce kitabı okuyun, sonra da filmi izleyin derim...Hatta kitabı verin eşiniz, dostunuz, arkadaşınız da okusun.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder