Bazen anlamak bile yetmez... Anlasan da bazı şeyleri "neden" diye sormaktan kendini alıkoyamazsın. Halbuki cevabı bile biliyorsundur, ama işte... bazen anlamak bile yetmez.
Yalnızlık Senfonisi
Anladım sonu yok yalnızlığın
Her gün çoğalacak
Her zaman böyle miydi bilmiyorum
Sanki dokunulmazdı çocukken ağlamak
Alışır her insan, alışır zamanla kırılıp incinmeye
Çünkü olağan yıkılıp yıkılıp yeniden ayağa kalkmak
Yalnızlığım yollarıma pusu kurmuş beklemekte
Acılar gözlerini dikmiş üstüme nöbette
Bekliyorum bekliyorum bekliyorum
Hadi gelin üstüme korkmuyorum
Yalnızlığım yollarıma pusu kurmuş beklemekte
Acılar gözlerini dikmiş üstüme nöbette
Bekliyorum bekliyorum bekliyorum
Hadi gelin üstüme korkmuyorum
Bulutlar yüklü ha yağdı ha yağacak üstümüze hasret
Yokluğunla ben baş başayız nihayet
Bulutlar yüklü ha yağdı ha yağacak üstümüze hasret
Yokluğunla ben baş başayız nihayet
Yalnızlığım yollarıma pusu kurmuş beklemekte
Acılar gözlerini dikmiş üstüme nöbette
Bekliyorum bekliyorum bekliyorum
Hadi gelin üstüme korkmuyorum
Yalnızlığım yollarıma pusu kurmuş beklemekte
Acılar gözlerini dikmiş üstüme nöbette
Bekliyorum bekliyorum bekliyorum
Hadi gelin üstüme korkmuyorum...
Her Telden etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Her Telden etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
15.10.13
8.12.12
Seni Yine, Yeniden Seviyorum
Sarangni çevirmenleri ile geçen yıllarda ortak çevirdiğimiz "The City Hall" dizisinin OST'unda yer alan ve Park Sang Woo'nun söylediği "I Love You Again and Again" şarkısı ve tarafımca çevrilen sözleri. Onca zamandan sonra, bir arkadaşımın sosyal paylaşım sayfasında paylaştığını görünce birden aklıma geliverdi, ben de buradan paylaşayım dedim. Keyifli dinlemeler!
Seni Yine, Yeniden Seviyorum
Aşık olmalıyım...
Çünkü gözlerim sadece seni görüyor.
~ ~
Her gün aklımdasın.
Aşık olmalıyım...
~ ~
Kalbimin bile senden haberi yok.
Ama nerede olursam olayım, ne yaparsam yapayım...
~ ~
Sadece seninle ilgili düşünceler ortaya çıkıveriyor.
Bu aşk mı bilmiyorum.
~ ~
Gülümsediğin zaman mutlu oluyorum ve ben de gülümsemeye başlıyorum.
Rüyalarda kaybolmuş bir çocuk gibi, seni delicesine seviyorum.
~ ~
Üzüldüğünü gördüğümde dünyam paramparça oluyor.
Bu duygularımı bilmiyorsun.
~ ~
Hiç söylememiş olsam da...
Seni sevdiğimi söyleyememiş olsam da...
~ ~
Gözlerimi açtığımda sadece seni görüyorum.
Gözlerimi kapattığımda bile seni görüyorum.
~ ~
Bu aşk mı bilmiyorum.
Gülümsediğin zaman mutlu oluyorum ve ben de gülümsemeye başlıyorum.
~ ~
Rüyalarda kaybolmuş bir çocuk gibi, seni delicesine seviyorum.
Üzüldüğünü gördüğümde dünyam paramparça oluyor.
~ ~
Bu duygularımı bilmiyorsun.
Çünkü senden başka bildiğim bir şey yok.
~ ~
En ufak bir hareketinde bile nefesimi tutuyorum.
Bu aşkı kaybetmekten korkuyorum.
~ ~
Bir yansıma gibi seni izleyen kör bir aşığım.
Duyulmamış bu aşka dört elle sarılarak yaşıyorum.
Çünkü seni ayrılığa sürükleyebilirim diye korkuyorum.
Seni severek, severek, severek yaşayacağım.
~ ~
Bu duygularımı bilmiyorsun.
Seni, sadece seni seviyorum.
Çeviri: T. D. ~ Nam-ı Diğer sunshine
25.11.12
Bir Yaprağın Yaşam Döngüsü
Kıştayım, sana dair bütün duygularımı en derinlere gömüyorum
İlkbahardayım, yeniden doğup yeşeriyorum
Yazdayım, seninle en renkli günlerimi yaşıyorum
23.11.12
Öğretmenler! Cumhuriyet sizden fikri hür, vicdanı hür, irfanı hür nesiller ister…(Atatürk, 1924)
Neden 24 Kasım?
11 Kasım 1928′de Bakanlar Kurulu, Gazi Mustafa Kemal’e Ulus Okullar Başöğretmenliği sanını vermişti. Atatürk 24 Kasım’da Millet Mektepleri Başöğretmenliğini kabul etti.
Öğretmenler Günü kutlaması 12 Eylül döneminde kararlaştırıldı. Atatürk’ün 100. doğum yıl dönümü olan 1981 yılında, 24 Kasımın her yıl Öğretmenler Günü olarak kutlanmasına karar verildi.
Öğretmenler gününün ülkemizde ilk kutlanışı
***
Atatürk'ün "Cumhurbaşkanı olmasaydım, Milli Eğitim Bakanı olmak isterdim" dediğini okumuştum bir yerlerde. Cumhurbaşkanlığı makamı ile Milli Eğitim Bakanlığı'nı aynı kefeye koyması, bir toplumun geleceğinin eğitime eş değer olduğunu ifade etmeye yeterli diye düşünüyorum. Keşke biz öğretmenler olarak da onun kadar öz verili olabilsek, onun kadar canla başla sarılabilsek her türlü zorluğa... Bunu yapabilmek için bizlere verilen kıymetin de artması gerektiği şüphe götürmez bir gerçek. Hele ki şu sıralar, mesleğimiz ile ilgili öyle saçma varsayımlar ortaya atıldı ki... İnsanların gözünde değerimizi azalttı sevgili bakanımız... Oysa kimse bilmiyor benim bir köy öğretmeni olduğumu, dağları tepeleri aşıp okuluma görevimin başına gittiğimi, sınıfımı bizzat silip-süpürdüğümü, benim çocuklarımın cebinde bir simit alacak beş kuruşları olmadığını, köy yerinde pek çok şeyden mahrum yaşadıklarını, üzerlerine giyecek doğru düzgün kıyafetleri olmadığını, onların ufkunu genişletmek için canla başla mücadele ettiğimi kimse bilmiyor... Kimse bilmese de bunları, gördüğümüz bir gülümse yeter o güzel gözlerde... Onların güzel şeyler yaptığını, iyi yerlere geldiğini görmek yeter. Henüz mesleğin başında olduğum için öğretmenlik mesleği ile ilgili daha öğrenecek, yaşayacak çok şey olduğunu biliyorum. Umarım tek bir çocuğun bile hakkını yemeden bu mesleği sürdürebilirim. Onlar için iyi bir öğretmen olabilirim... Ve yine umuyorum ki emeklerimin karşılığı onların başarısı ve mutluluğu olur... Bütün öğrencilerimi çokkk çokkk seviyorum.
Ayrıca bütün öğretmenlerimin ve öğretmen arkadaşlarımın bu anlamlı gününü kutlarım. 24.11.2012 Mesleğimin 1. yılındayım...
11 Kasım 1928′de Bakanlar Kurulu, Gazi Mustafa Kemal’e Ulus Okullar Başöğretmenliği sanını vermişti. Atatürk 24 Kasım’da Millet Mektepleri Başöğretmenliğini kabul etti.
Öğretmenler Günü kutlaması 12 Eylül döneminde kararlaştırıldı. Atatürk’ün 100. doğum yıl dönümü olan 1981 yılında, 24 Kasımın her yıl Öğretmenler Günü olarak kutlanmasına karar verildi.
Öğretmenler gününün ülkemizde ilk kutlanışı
***
Atatürk'ün "Cumhurbaşkanı olmasaydım, Milli Eğitim Bakanı olmak isterdim" dediğini okumuştum bir yerlerde. Cumhurbaşkanlığı makamı ile Milli Eğitim Bakanlığı'nı aynı kefeye koyması, bir toplumun geleceğinin eğitime eş değer olduğunu ifade etmeye yeterli diye düşünüyorum. Keşke biz öğretmenler olarak da onun kadar öz verili olabilsek, onun kadar canla başla sarılabilsek her türlü zorluğa... Bunu yapabilmek için bizlere verilen kıymetin de artması gerektiği şüphe götürmez bir gerçek. Hele ki şu sıralar, mesleğimiz ile ilgili öyle saçma varsayımlar ortaya atıldı ki... İnsanların gözünde değerimizi azalttı sevgili bakanımız... Oysa kimse bilmiyor benim bir köy öğretmeni olduğumu, dağları tepeleri aşıp okuluma görevimin başına gittiğimi, sınıfımı bizzat silip-süpürdüğümü, benim çocuklarımın cebinde bir simit alacak beş kuruşları olmadığını, köy yerinde pek çok şeyden mahrum yaşadıklarını, üzerlerine giyecek doğru düzgün kıyafetleri olmadığını, onların ufkunu genişletmek için canla başla mücadele ettiğimi kimse bilmiyor... Kimse bilmese de bunları, gördüğümüz bir gülümse yeter o güzel gözlerde... Onların güzel şeyler yaptığını, iyi yerlere geldiğini görmek yeter. Henüz mesleğin başında olduğum için öğretmenlik mesleği ile ilgili daha öğrenecek, yaşayacak çok şey olduğunu biliyorum. Umarım tek bir çocuğun bile hakkını yemeden bu mesleği sürdürebilirim. Onlar için iyi bir öğretmen olabilirim... Ve yine umuyorum ki emeklerimin karşılığı onların başarısı ve mutluluğu olur... Bütün öğrencilerimi çokkk çokkk seviyorum.
Ayrıca bütün öğretmenlerimin ve öğretmen arkadaşlarımın bu anlamlı gününü kutlarım. 24.11.2012 Mesleğimin 1. yılındayım...
Çiğ Köfte Partisi
Adıyaman'da yaşıyorsan, illaki bir yerlerde çiğ köfte partisine katılırsın. Dün öğretmen arkadaşlara gittik, bize çiğ köfte yaptılar. Ellerine sağlık... Hayatım boyunca hiç yemediğim kadar çiğ köfte yedim. O kadar güzel olmuştu ki doyamayıp eve de paket istedim. :D Bugün de oda arkadaşımla paketlenenleri tükettik. Bu da dünkü soframızdan bir kare... 22.11.2012
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)