Öğretmenlerinin ve ailesinin yaramaz, tembel ve kavgacı bir çocuk olarak tanımladığı Ishaan, aslında hayal dünyası oldukça geniş bir çocuktur. Doğayı, hayvanları çok sever.
Ishaan'ın okuldan kaçtığı bir gün, özgürlüğün tadını çıkarttığı sahneler çok hoştu doğrusu. Etraftaki renkler, sesler adeta bir cümbüş içindeydi onun için. Hepsine dikkat kesiyor ve hepsini inceliyordu.
Resim alanında da oldukça yeteneklidir. Resim yaparken bambaşka bir çocuk olmaktadır. Dünya sanki sadece onun kullandığı renklerle var gibidir ve bu renkler dünyasına şekil vermektedir.
Ancak akademik performansı düşüktür. Yarış atı gibi yetişen çocuklara ayak uyduramaz. Okuması ve yazması iyi değildir. Bazı harfleri karıştırmakta ve bazılarını da ters yazmaktadır. Bütün bunlar “disleksi” hastalığının belirtisidir. Ishaan’ın abisi ise oldukça zeki ve okulunda derece yapan bir öğrencidir.
İşiyle çok meşgul olan baba, Ishaan’a sevgi göstermez; onu anlamaya çalışmaz. Ishaan’ı yatılı bir okula göndermeye karar verir. Yatılı okul Ishaan’ın hiç de gitmek istemediği bir yerdir. Çocuk ailesinden uzakta olduğu için terk edilmiş hisseder kendini. Hatta derslerinde başarısız olduğu için cezalandırıldığını, bu nedenle yatılı okula gönderildiğini düşünür.
Ailesi Ishaan'ı okula bıraktığı ilk gün, arabanın arkasından içi titreyerek, gözleri dolu dolu öylece bakakalır.
Ishaan artık iyice kendi kabuğuna çekilmiştir. Kendisini
herkesten, her şeyden soyutlamıştır.Üzgündür, henüz on yaşlarında olmasına rağmen depresyona girmiştir. Bu, küçük bir çocuk için üstesinden gelmesi zor olan bir durumdur. Yemek yemez, uyku uyumaz bir haldedir.
Yeni okulunda da durum pek farklı değildir. Öğretmenler çocuğu sürekli olarak tembellikle, yaramazlıkla ve ders çalışmamak veya öğrenmemek için bahane yaratmakla suçlar. Oysa çocuk ne kadar denerse denesin dikkatini veremediği için öğrenemiyordur.
Ta ki Ishaan'ın hayatını baştanbaşa değiştirecek olan ve okula yeni gelen resim öğretmeni Ram Shankar, çocuğun durumunu fark edene kadar çocuk bu şekilde günlerini geçirir gider. Ram, onun disleksi olduğunu ailesine ve okul idaresine bildirir. Birçok ünlü bilim insanın da bir zamanlar öğrenme sıkıntısı yaşadığından ve o kişilerin hayata farklı gözlerle bakmasının dünyanın seyrini değiştirecek buluşlara imza attığından bahseder. Bu konu, Ishaan’ın dikkatini çeker. Öğretmen, çocukla bizzat ilgilenir. Çocuğa sevgi gösterir.
En başta çocuğun kendisini tanımasını ve farklı yöntemlerle öğrenebileceğini gösterir ona. Böylece çocuğun notlarında hızlı bir yükselme meydana gelir. Çocuğun kendine özgüveni gelir.
Öğretmen, okulda
öğretmenlerin ve öğrencilerin katılabileceği bir resim yarışması düzenler.
Öğretmen Ram, Ishaan'ın resmini yapar. En nihayetinde resim yarışmasında Ishaan birinci olur, abisinin deyişiyle şampiyon olur. Bu belki de Ishaan için geleceğin ünlü bir ressamı olmasının ilk adımıydı. Onun bu başarısı okuldaki diğer öğretmenlerin de eğitime, öğrenciye bakış açısını değiştirmesini sağlamıştır.
İşin özü sevgi ve sevgiyle yoğurulan her şey değerlidir; eninde sonunda karşılığı alınır. Bir öğretmen olarak bir çocuğunn ufkunu açmak, açmayı başarmak ne kadar güzel bir hazinedir!.. Onun gözlerindeki mutluluğu görmek ne güzeldir.
Ve en sonunda onun kendisini gerçekten özgürleşmiş hissetmesi... Her şeye değer.
10/10